29 Kasım 2009 Pazar

my head is turning.

Böyle bir cümleyi (my head is turning) ingilizceyi bilmeyen ama çevirmen olarak kullanılan sunucu kurmuştu bir programda. "When you turn your head is turning too?" demişti ve o kadar dönüyorsunuz başınız dönmüyor mu? sorusunu sormayı hedeflemişti. filan feşmekan.

Başım çok kötü dönüyor şu an yaa. Aynaya baktım göz kapaklarım ve dudaklarım filan morarmıştı bööle sarı bi benzim filan vardı. Şimdi nasıl bilmiyorum ama hala kötüyüm yaa. Bunların B12 ve folik asitle cidden alakası var mı? Cidden!


Not: Evet şu an kabul ettim sağlıklı olmayabileceğim ihtimalini.

28 Kasım 2009 Cumartesi

eski bir çizime devam etmekte çekilen güçlük.

Bulokçum! Hani yeni bir çizim kitabı almıştım ya işte bayağı faydasını görüyorum çizimlerimde onun. En başa dönüp çizgi çalışmaları noktalama çalışmaları vb. dahi yaptım =)

Bunları yaparken çizim defterimde tamamlanmamış bir resim buldum. Bir lasombra çizmişim sanki. Her tarafta gölgeler uçuşuyor filan. Onun üzerinde çalıştım bitmek üzere(bitince bu yazımın sonuna koyarım merak etme.) Ancak! Sorun şu ki artık lasombraymış, strigaymış çizesim gelmiyor böyle bir garip.

İşte ööle oldu vre bulok =) naaapçan beyaa =)

Bulok!

Ben tiki olmaya karar verdim.

Ööle işte.

Bakalım olcam mı.

ehehehe.

Bulokçum insanlar çok garip. Cidden. Cool görünme çabaları filan var ya:D hani kendilerini abartmaları filan. Bir şey sanmalar böyle. Sessiz köşede sinsi sinsi oturmanın cool mysterious bir hava kattığını düşünüyorlardı ya =) Geçen gün, bunun bir üst modeli ile karşılaştım koptum.

Şöyle ki:
Hem geek im hem cool um modeli.



nasıl anlamadım.

Bulokçum. Çok garip bir dialog yaşadım. Bir kişi (olayı anlatırken kolaylık olsun diye ona (A) diyelim) bana ona mutsuz olduğunu söyledi.

Ardından da böyle bir kaç dakika sonra mutluluk kaynaklarının 2 tane olduğunu ve bunun birinin ben olduğunu söyledi.

Çok sert bir tokat gibi geldi bana bu. Ayıp ki. Senin hatan ki sen mutlu olmayı bilemiyorsan. Mutsuz olmadığın her an mutlusundur arkadaşım. Seni mutsuz eden ne var gözlerin görmüyordur, bir tanıdığın vefat etmişti, bir uvzun eksiktir anlarım. Öyle zevkine mutsuzluk şımarıklıktır. Bence.

Sonuç: Kırıldım.

26 Kasım 2009 Perşembe

van munit van munit.

FLAŞ FLAŞ FLAŞ!

Odtü de yakın zamanda bir rezillik yaşanmış. İki genç kız E.G.D ile M.G.İ kapıdan geçmeye çalışırken yakalanmış, iddiaya girmeye çalışmışlar ancak tutmamış. Daha sonra kurufasulye pişirmek suretiyle geçmeyi başarmışlar.

Konuyla ilgili 23 isimli şahsın E.G.D hakkındaki yorumu :
23:
master ını yap odtü hukuk açılcakmış 3 vakte kadar .


Sonuç:
Daha da gitmem!

10 Kasım 2009 Salı

vasıflı eleman aranıyor levhaları artık daha da garibime gidiyor...

http://www.gazeteport.com.tr/GUNCEL/NEWS/GP_578262 bu linkteki haberde kadının vasfı bakire olmakmış diyor. üstelik bunu yargıtay diyor. bu durumda meşrulaştırılmışlarınkini soralım hadi boşanmış veya dulların hali nolcak?

9 Kasım 2009 Pazartesi

Tarotla ilgili.

Artık tarot bakmam ki.


Bir de arkadaş şöyle dedi : Begone foul magicians and let my druid be free! demiş arkadaş.

5 Kasım 2009 Perşembe

Erasmuslum.

Bu yazım da sana gelsin. Erasmuslum. Nutella'mı isterim misal.

sabah yürüyüşü.

Her sabah olduğu gibi bu sabah da Tunus Caddesine yürüyecektim; ancak bu sefer bankada işim olduğu için Akay caddesine uğrayıp da geçecektim. Bu sebeple 7 de evden çıktım ve yürümeye başladım. 4 senedir yürüdüğüm yol yahu. Ama bildiğin kavaklıdereye bir yerlere gitmişim. Farkında olmadan. Bi baktım saat 7.45 olmuş ben dolanıyorum hala orada burada üstelik bilinçsizce. Sonra acele ile döndüm Tunus'a ki bu da 55 dakika sürdü. Niye böyle oldu bre bulok.

hayal kırıklığı.

metincim. bugün beni hayal kırıklığına uğrattın. sana sinir oldum ama öyle böyle değil. bayağı bayağı. anlatamam yani. övsene beni yaa. manyak mısın. sıyırcam sana kendimi övdürcem diye.

Magna Carta'yı oturup psikopat gibi okuyup aaa hocam 38nci maddesi de böyle diyebilen kaç öğrencin var! ha söyle. Miranda rights ı da bilip amerikan ceza usul hukuku ile soru da soruyom sana. Ben görevimi yapıyorum çalışmak, araştırmak vb. gibi senin görevin de beni övmek. Olmuyor bak böyle. Kırıldım.

Artık sana bakınca o kadar çok hasetimden çatlamıyorum. Üstünlüğün cazibesini yitiriyor şeker.


NOT: Bulokçum, sorma. Psikopata bağladım. Sabah 9 da adlitıpla başlayıp akşama kadar çeşitli hukuk derslerine girip 2 saat oran taraflarından dolaşarak servisle dönüp biraz daha hukuk çalışınca böyle oluyor.

3 Kasım 2009 Salı

Oi!

Bulokçum anlatacaklarım birikti. Biliyorum çok oldu yazmayalı ama en kısa zamanda başlayacağım tekrardan. Buraya gelmişken evde şimdi gerçekleşen diyaloğu yazıym:

kardeşim: ay hapşurucam.
annem: öpüşmek yasak.
kardeşim: uf hapşuramadım.
annem: hala öpüşmek yasak..

Domuz gribi yalan yaa. Öldürmez o. Misal ben tetanozdan ölmicem.Ama takılıyorlar bazen böyle işte. Neysem bulokçum görüşürüz.