27 Eylül 2010 Pazartesi

kafam çok karışık.

(evet başlık o, dalga geçme bulok, anlatım bozukluğu olduğunun ben de farkındayım.)

Bulok,

Garip bir haller içindeyim. Hemen izah edeyim.
Misal EV:
Mezunum, staj vb. uğraşıyorum, kurslar araştırıyorum, böyle tam yoğunlaşmak istiyorum o alana; bir engel çıkıveriyor. Şunu sormak istiyorum : hangi aile çocuğu bir kursa katılmak istediğinde hayır der?. cevap: benimki.

Her seferinde diyalog şöyle geçiyor:

Ben: Bakın böyle bir şey varmış katılmak istiyorum.
Onlar: Yine ne getirdin?!
Ben: Bu sefer uluslararası sözleşme hukuku. Bir yıl, daha doğrusu iki dönem, tıpkı okul gibi vb. vb. (anlatırım her detayını)
Onlar: Şimdi niye gidiceksin ki buna? Ne gerek var yani?
Ben: Son 10 dakikada bu gerekliliği anlattım ya, ayrıca istiyorum gitmeyi yahu.
Onlar: Yok bu kursa gidicem yok şuna gidicem, kendini çok yoruyorsun, bir kere de karşıma hukuktan ayrı bir şeyle gel, hayatını yaşadığını göreyim be kızım. Salsayı istedin bak hemen başladın, sesimizi çıkardık mı?
Ben: Yani hayır diyorsunuz öyle mi?
Onlar: Evet, gitme o kursa.
Ben: Peki.

Şimdi, etkilenmiş olabilirsiniz.
"Tanrım ne kadar kuul bir aile, hayatını yaşa diyor, kıza bak mal, böyle de olmaz ki!"
dediğinizi duyar gibiyim.
Ama bitmedi, ertesi hafta benzer bir dialoga alalım sizi şöyle:

Ben: Bakın böyle bir şey varmış katılmak istiyorum.
Onlar: Yine ne getirdin?!
Ben: Bu sefer ninjutsu ama.
Onlar: O da ne?
Ben: (karakter ne olduğunu neden istediğini anlatır)
Onlar: Şimdi niye gidiceksin ki buna? Ne gerek var yani?
Ben: Son 10 dakikada bu gerekliliği anlattım ya, ayrıca istiyorum gitmeyi yahu.
Onlar: Yok bu kursa gidicem yok şuna gidicem, bir kere de karşıma hukukla alakalı bir şeyle gel, hayatında ayaklarının üzerinde durabileceğini göreyim be kızım. İstanbuldaki o kursa gitmeyi istedin bak hemen gittin, sesimizi çıkardık mı?
Ben: Yani hayır diyorsunuz öyle mi?
Onlar: Evet, gitme o kursa.

Evet, biliyorum.
Benim de alkım karışıyor.
Üstelik aklımı karıştıranlar sadece bu muhabbet değil. Her şey.
Çok şahane değil mi(!)?
İki olası diyalog var ve düzenli olarak "fill in the blanks" çalışması yapıyoruz.
Şahane (!)

Sorun sadece bu da değil, kendimi ifade sorunum var sanırım. Bir de evde istenmediğim söylendi ya hani. Hala bir geri adım yok. Hani bildiğin istenmiyorum sanırım. Acil para kazanıp çıkmam lazım bu evden. Anlamım yok burada çünkü.

Diğer şeyleri anlatmama gerek yok bence,
ketumluğum
(ketum kelimesini çok seviyorum, farklı bir havası var böyle ünlü uyumu yok filan.)
öne çıkıyor.
Ama söz yakında pasif agresifliğe yenilikler getireceğim.
Hı hı.

Dağılın hadi.


13 Eylül 2010 Pazartesi

mottomu buldum.

Disappointment to a noble soul is what cold water is to burning metal; it strengthens,
tempers, intensifies, but never destroys it.

9 Eylül 2010 Perşembe

I have to move out.

cidden. bu bir sorun oluşturmaya başladı. yakınlar da olmaz. kesmez yani. işlemez. acilen yapmalı. da şöyle bir eksiklik var. ufak bir sorun. yeterli param yok. staj bitmeden olmaz sonrasında da olmaz hemen galiba. çözemeidm. ama I have to move out immediately! net. bu kadar.