20 Ağustos 2009 Perşembe

bir dolmuş macerası vol.2

Ah bulokçum ah!!! Her bindiğim dolmuş ayrı bir macera!! Her dolmuşçu kırık, dengesiz, arıza... En son ki maceramdan ötürü ankara'dan kaçtım. (Sadece dolmuşlarından ötürü) Sırf bu yüzden evet hı hı tabi ki... Neyse işte kekeremekere... Normal (ütopik) dolmuş şöförlerini aradığım bu yolculukta yine bir dolmuşa bindik.

Gayet normal başlamıştı yolculuk. Ben arkadaşımla oturuyordum ve arkada iki kişi daha oturuyordu. Ücreti ödedikten sonra dolmuşçu dolmuş telsizi ile konuşmaya başladı hararetli bir şekilde. Durmaksızın "23 nerdesin sen?" "kipayı geçtim abi." "6 sen nerdesin?" "Özkanlar sitesini geçtim abi." şeklinde kim nerede kiminle oynarcasına soruyorlardı birbirlerine(kaç yolcu olduğunu da sordular). Bu muhabbet sonlanmaya yaklaşırken dolmuşumuz bir durağa yaklaştı. Pencereyi açıp sordu:
"kaç kişisiniz?
*eee... 1.2.3. ... 5 kişiyiz ama ikimiz ayrı onlar da farklı. (aralarından biri ben tekim kipaya kadar gideceğim.

--dolmuşçu inatla kapıyı açmaz.
"kuşadası mı hepiniz? kuşadasına mı gitmek istiyorsunuz? Bu kuşadası arabası da.
* Evet evet. kuşadasına gideceğiz..
"Tamam (der ve basar gaza o 5 kişiyi almadan ilerler.)

Daha sonrasında diğer durağa gelinir ve orada da pencereyi açar seslenir.
"kuşadası mı?
*evet
"peki (der ve yine aynı hikaye bayanı almadan yola devam eder.)

Bunu 5-6 kere yaptıktan sonra yolcu almaya karar verir ve yolculuk nispeten normale döner. Ancak işin şaka gibi olan tarafı kimin hangi yolcuları almadıklarını telsizle gülerek "almadım la bayağnı" şeklinde anlatmaları ve topluca gülmeleri.

Hala arıyorum. Normal dolmuş şöförlerinin olduğu dünyayı..

2 yorum:

  1. bence dolmuşçuların aklı bir farklı işliyor, bağyağn :):D

    -N-

    YanıtlaSil
  2. cidden öyle (: anlamak çok güç gerçekten :D

    YanıtlaSil