8 Eylül 2009 Salı

Garip, biliyorum.

Her gün konuşur, lak lak ederiz, bazen dinleriz bir şey söylemeden, bazen dinler gözükür duymayız, bazen de duyar ama anlamayız. Bazı cümleler/kelimeler vardır ve onları duymayı/anlamayı o kadar çok isteriz ki anlamasak da anlarız. Farklı bir dilde söylenmiş olsun ya da hiç söylenmemiş olsa da bir davranışla misal. Ama italyanca çok farklı en azından benim için: Dinlediğimde dinlemez gözüksem de işitirim, işitsem de duyamam. Böyle bir etkisi var üzerimde. Anlamasam da anlıyorum. Öyle bir şey ki konuşulurken dinlemekte olduğum kelimelere harflere verdiğim önem tamamiyle sönüyor ve sadece dinliyorum tınısını, melodisini. İşte böyle bir dil italyanca.

Üzerimdeki etkisi artık son safhaya ulaştı sanki bir film izledim italyanca idi türkçe altyazılı, çevirememişler bazı yerlerini ama yine de dinledim anlıyormuşçasına ve durup altyazı da aramadım, çünkü konuşmalar bölünecek konserime ara verilecekti. Bunu istemediğimden filmin bir 15 dakikasını falan anlamadım ama yine de anladım. Garip biliyorum.

Neyse bulokçum, 1 buçuk saat italyanca film izleyip üzerine de 1 saat italyanca şarkı dinlersem olacağı buydu. Bu dili öğrenmem lazım. Sonra gider oraya yerleşirim filan. Güzel olurdu be bulok. Neyse Karşı'nın da biraz önce dediği gibi ben gidip yatıym güneş doğacak birazdan.

---
Scusa ma ti chiamo amore

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder